10 Mart 2025 Pazartesi

Macron, Rusya’yı tehdit etmeden önce bu tarihi gerçekleri iyice oku!



=======================

Macron, Rusya'yı tehdit etmeden önce bu tarihi gerçekleri iyice oku!

Fuad Safarov

07-03-2025

MOSKOVA

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçenlerde yaptığı açıklamasıyla Rusya'yı tehdit etti. Macron'un, Fransa'nın nükleer caydırıcılığını Avrupa ortaklarıyla paylaşmayı düşündüğünü söylemesi ve Rusya'yı tehdit olarak nitelendirmesi Moskova'nın sert tepkisine sebep oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Macron'u Napolyon'un hırslarına benzetti ve tüm Avrupa'ya Napolyon'un Rusya'yı işgal girişiminin başarısızlığını hatırlattı.

Rusya Dışişleri Bakanlı Sergey Lavrov da Macron'un açıklamalarını Adolf Hitler ve Napolyon Bonapart'ın açıklamalarına benzeterek, tepkisini şöyle dile getirdi:

"Kendisinden önceki liderler gibi Rusya ile mücadeleye girişen Napolyon ve Hitler'in aksine Sayın Macron pek diplomatik davranmıyor. Çünkü açıkça şunu söylediler: 'Rusya'yı fethetmeliyiz, Rusya'yı yenmeliyiz.' Görünüşe göre o da aynı şeyi istiyor, ama nedense Rusya'nın Fransa'yı yenmemesi için onunla savaşılması gerektiğini, Rusya'nın Fransa ve Avrupa için tehlike oluşturduğunu söylüyor" diye tepkisini ifade etti.

Ben ise Macron'a geçenlerde yazdığım (*) bu tarihi gerçeklere göz atmasını tasfiye ediyorum;

Nazi Almanyası elebaşısı Adolf Hitler, Fransa'ya saldırdı. Yaklaşık 1,5 ay sonra Fransa, Almanya'ya teslim oldu. Ertesi gün Hitler, Paris'e çıkarma yaptı. Paris'i gezen Hitler, 19. Yüzyıl'ın başlarında Rusya'ya yenilen Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart'ın mezarını da ziyaret etti. FRANSA, YAKLAŞIK 37 GÜN SONRA ALMANYA'YA TESLİM OLDU. 37 GÜN!

23-Ağustos-1942 – 2 Şubat 1943

İkinci Dünya Savaşı'nın dönüm noktası sayılan Stalingrad Çatışması… Hitler, Volga nehrindeki lojistik hattı kesmek ve Azerbaycan petrolünü ele geçirmek için Stalingrad kentini bir an önce işgal etmek istiyordu. Fakat, Kızıl Ordu, çok zor koşullarda her sokak her mahalle her ev için savaşarak kenti Nazilere teslim etmiyordu. ÖRNEĞİN; 'PAVLOV EVİ' DİYE BİLİNEN O TARİHİ BİNA, TAM 58 GÜN NAZİLERE DİRENDİ. BİR SOKAKTA ÇATIŞMALAR İSE 37 GÜN SÜRDÜ.

Şimdi Fransa ile Stalingrad kentinin çatışmasını kıyaslayın!.. Koskoca Fransa 37 gün, Sovyetler Birliği'ndeki Stalingrad kentinin sadece bir sokağı 37 gün, Pavlov'un Evi ise 58 gün savaştı. Elbette sonuç itibariyle Stalingrad kentinde de Naziler bozguna uğratıldı.

(*)

Stalingrad bir sokak için 37 gün savaşırken, Fransa ise 37 gün sonra teslim oldu

https://www.dikgazete.com/yazi/stalingrad-bir-sokak-icin-37-gun-savasirken-fransa-ise-37-gun-sonra-teslim-oldu-7673.html

🇹🇷

=======================

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Maskulinizm

~Yaşamak ne güç şeymiş
Kadınlar öğrettiler bana
Başta anam
Hamamda kaynar sular dökerek başımdan
Onlar uyandırdılar beni çocukluktan
Erkek olup üstlerine çıkayım diye
Bu öyle bir esatır ki
Hem yesir tüccarı olacaksın, hem yesir
Ve vücutlarının akkağıtlarına yazdığım o şiir değil,
med-cezir...
Kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra
Gine onlar öldürecekler beni aşktan
Bağırta bağırta...

Can Yücel~

- - - - - - - - - - - - - - - -

HACI OLMAK YETMEZ
. . . . . .
Adil davranmadiktan sonra
Haci hoca olmussun kac para
Hirka , tesbih , post , seccade guzel ama
Tanri kanar mi bunlara

~OMER HAYYAM~

- - - - - - - - - - - - - - - -

BU BİR ÇAĞRIDIR

https://www.youtube.com/watch?v=HvAH_4GzfjE

- - - - - - - - - - - - - - - -

YILMAZ ÖZDİL : SADECE 43 MÜLTECİ…
5 Temmuz 2019
Carola Rackete… Alman vatandaşı. Kadın kaptan. Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu Sea Watch'ta çalışıyor.

Sea Watch dünyanın her yerinden bağış topluyor ikinci el kurtarma gemileri satın alıyor. Sosyal medya hesaplarından alarm ibaresiyle telefon numarası yayınlıyor. Botlarla teknelerle Akdeniz'e açılıp kaçak olarak Avrupa'ya geçmeye çalışan mülteciler herhangi bir tehlike anında mesela hava bozarsa batma tehlikesi yaşarlarsa hemen bu telefon numarasını arıyorlar. Sea Watch'ın gemisi derhal bölgeye gidiyor mültecileri kurtarıyor.

(Aslına bakarsanız koskoca Akdeniz'de böylesine anlık bir kurtarma faaliyetini deniz uçaklarıyla keşif yapan herhangi bir ülkenin donanmasının bile başarması çok güçtür. Dolayısıyla Sea Watch'ın mucizevi kurtarma faaliyetlerinde danışıklı tesadüflerin olduğu muhakkak… Ama konumuz bu değil. )

Üç hafta önce… Carola Rackete yönetimindeki Hollanda bayraklı bir kurtarma gemisi Libya açıklarındaki bir bottan 53 mülteci kurtardı Sea Watch'ın internet sitesi aracılığıyla tüm dünyaya duyuruldu. Normalde mültecilerin geldikleri adrese yani Libya'ya geri götürülmeleri gerekiyordu. Ama Carola Rackete öyle yapmadı Libya'da güvenlik sorunu var diyerek mültecileri götürmek için İtalya'dan liman talep etti.

İtalya iki sene önce benzer bir durumla karşılaşmıştı… Sea Watch'ın bir başka kadın kaptanı yine Alman vatandaşı Pia Klemp kurtarma gemisine aldığı mültecileri İtalya kıyılarına bırakıyordu. Bir değil iki değil… Doldurup doldurup getiriyordu. Neticede İtalya hükümeti Pia Klemp'in gemisine el koydu. Caydırıcı örnek teşkil etmesi için yasadışı göçe yardım etmek suçundan gıyabında dava açtı Pia Klemp şu anda Almanya'da yaşıyor İtalya'da 20 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. İtalya hükümeti bununla yetinmedi geçen yıl tüm limanlarını ve tüm kıyılarını mülteci gemilerine kapattı yasadışı mülteci akınını önlemek için özel yasa çıkardı 2 yıldan 10 yıla kadar hapis 50 bin eurodan başlayan para cezası getirdi yasadışı mülteci girişi durmuştu.

Ve hal böyleyken üç hafta önce… Carola Rackete yönetimindeki gemi İtalya'nın kapısına dayandı.

İtalya hükümeti çocuk kadın ve hasta 10 mülteciyi aldı. Geriye kalan 43 mülteciyi kabul etmedi. Sivil toplum kuruluşu Almanya'ya ait kaptan da Alman vatandaşı olduğuna göre kurtardığı mültecileri Almanya'ya götürsün dedi. Almanya'dan tık çıkmadı. Bunun üzerine İtalya hükümeti başka bir öneride bulundu. Kurtarma gemisi Hollanda bayrağı taşıyor madem öyle kurtardıkları mültecileri Hollanda'ya götürsünler dedi. Hollanda'dan da tık çıkmadı.

Her konuda görüş beyan eden Avrupa Birliği gıkını çıkarmadı.

Sea Watch'ın avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu insan hakları suçu işliyor diyerek İtalya'yı şikayet etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi acilen toplandı. Ne karar verdi biliyor musunuz? İtalya'nın herhangi bir kusuru yok mültecileri en yakın ülke olan Tunus'a götürün kararı verdi…

Tunus derhal rest çekti. Hiç bana gelmeyin almam dedi.

Malta'nın adı geçti… Malta zaten İtalya'yla aynı yasayı çıkarmıştı tüm limanlarını ve kıyılarını kapatmıştı beni karıştırmayın dedi.

Sea Watch'ın zaten başka ülkeye gitmeye niyeti yoktu. İlla İtalya'ya girmek istiyorlardı. Bir hafta geçti… İki hafta geçti… Üç hafta geçti… İtalya almıyordu. İsterse üç yıl geçsin almayacaktı.

Alman aktivist kaptan Carola Rackete gemisini dümdüz İtalya'ya bağlı Lampedusa adasına sürdü önünü kesmeye çalışan İtalyan sahil güvenlik botuna patlattı zorla limana girdi. Anında… Gemiye el kondu. Kaptan Carola Rackete gözaltına alındı mahkemeye çıkarıldı. Tutuklanmasına gerek görülmedi serbest bırakıldı ama… Sınırdışı edilecek. Tıpkı Pia Klemp gibi gıyabında hapis cezası istemiyle dava açılacak. Bir daha İtalya topraklarına adım atabilmesi mümkün olmayacak.

Özetle…

Alt tarafı 43 mülteci için uluslararası kriz çıkıyor. İtalya Almanya Hollanda Avrupa Birliği Tunus Malta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi filan birbirine giriyor.

Kendi hükümetimiz beş milyon Suriyeli'yi kendi milletine emrivaki yaparak kendi eliyle Türkiye'ye sokuyor.

Gayet makul bir sorudur aslında… Bizden başka enayi yok mu?

Veya şöyle sormalı… Kendi vatanına bunu kim yapar?


- - - - - - - - - - - - - - - -

Ruh peşinde koşan birinin ruhu yoktur.

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ulasmak icin gokyuzunde yuksek bir yildiz sec, ulasamasan bile boyun uzar.

~Anonim Nasihat~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sert bir düşüş sert bir sıçrama demektir… Eğer doğru malzemeden yapılmışsanız.

~Anonim~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Aptal bir şeyi 50 milyon kişi de söylese, o hala aptal bir şeydir.

~Anatole France~

- - - - - - - - - - - - - - - -

KÖY DURUYOR KÖYLÜ UÇMUŞ…

https://www.youtube.com/watch?v=fN4IK13DJkA

- - - - - - - - - - - - - - - -

Hic kimse senden iyi degildir.
Ama sen ortaya bir sey koymazsan, sende hic kimseden iyi degilsin.

~DONALD LAIRD – AMERIKALI YAZAR~

- - - - - - -







- - - - - - -

ELS_4.pdf
Christian_Keysers-Empatik_Beyin.pdf
YGS_FELSEFE_2_.pdf
Ismet_Ozel-Tahrir_Vazifeleri_3.pdf
George_R._R._Martin-Prenses_ve_Kralice.pdf
Sabahattin_Kudret_AKSAL-Bay_Hic.doc
Esen_Yayinlari-LYS_4_Cozumlu_10_Deneme.pdf
Federico_Garcia_Lorca-Bernarda_Alba-nin_Evi.docx
Georges_Dumezil-Mit_ve_Destan.pdf
ray_bradbury-Ertelenen_Ask.epub
Gungor_Dilmen-Midasin_Kulaklari.doc
Terry_Eagleton_-William_Shakespeare-Bogazici_Universitesi_Yay.pdf
Jean_Paul_Sartre-Edebiyat_Nedir.pdf
Sarah_Kane-Tutku.doc
Lutfiye_Aydin-Olum_Erken_Bir_Aksamdir.pdf
Oguz_Ozdes-Vatan_Borcu.epub
Savas_Dincel-Ucurtmanin_Kuyrugu.pdf
Dean_R._Koontz-Hicbir_Seyden_Korkma.epub
Tuncer_Cucenoglu-Kadinciklar.pdf
Beyin-Robin_Cook.pdf
Michael_Frayn-Oyunun_Oyunu.doc
Nevevi-Riyazu_s-Salihin_Arapca-Turkce_.pdf
Mehmet_Alagas-SEYTANIZME_RAGMEN_ISLAMI_UYANIS.epub
Dino_Buzzati-Tatar_Colu.epub
Queen_Of_Death-John_Milne.epub
North_and_South-Elizabeth_Gaskell.pdf
Kelimebaz-Sevan_Nisanyan.mobi
Susan_Glaspell-Kucuk_Seyler.doc
Stendhal-Lamiel_I.pdf
Thais-Anatole_France.epub

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Dr. Fikret BAYIR: MEHMETÇİK PARALI ASKER Mİ?


Dr. Fikret BAYIR: MEHMETÇİK PARALI ASKER Mİ?

@BayirFikret



TSK'nın Avrupa Güvenliği için paralı asker olarak görevlendirilmesi için 30 milyar Avro üzerinden pazarlık yapıldığı haberleri var.
(Avrupa güvenliği dedikleri şey, Mehmetçik ile Rus askerini karşı karşıya getirmektir.)

Bu haber doğruysa, hatırlatmak gerekir: Mehmetçiğin kanı ve canı satılık değildir!
TSK Türk milletinin ordusudur ve sadece Türkiye'yi savunmak için görev alır!
Bu arada, yeri gelmişken, ayrıca hatırlatalım:

PKK'nın sözde silahlı kolu büyük oranda Suriye kuzeyinde YPG'ye katıldı.

Burada 75-85bin kişi olduğu konuşulan ve ABD'nin eğitip donattığı bir "sözde terör ordusu" kuruldu!

Karar makamındakilere çağrımdır: Avrupayı bırakın ve önce kendi bölgemize bakın!

TSK bu terörist YPG'yi er-geç alanda imha edecektir.

TSK'nın bu vizyon ve vazifeye dönük kuvvet oluşturma ve geliştirmeye şimdiden önem ve öncelik vermesi hayati bir gerekliliktir!

Çünkü 6 aylık askerlik uygulaması ile Türk ordusu adeta terhis edilmiş durumdadır!

@zaferpartisi



--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Başarı için, hayatı ve getirdiklerini koşulsuz kabul etmek haricinde, kesinlikle hiçbir formül yoktur.

~Arthur Rubinstein~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Iyilik iyilikten, kotuluk kotulukten dogar.

~BUDA~

- - - - - - - - - - - - - - - -

MARMARAY NANAY DA GÜLÜM NANAY…

https://www.youtube.com/watch?v=9wFwA6unc2E

- - - - - - - - - - - - - - - -

Tümceler

Gelmeyeceğini bildiğini beklemen, 'bilgelik sevgin' idiyse, ve, geleceğini bildiğini beklemen, 'sevginin kendisi' idiyse; işte, gelmek üzere yolda olduğunu söylemek için arayanı beklemen de, 'mutluluk'tur…

Ne çok yol, ne az varış.

~Oruç Aruoba~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Barış, sadece aradığımız uzak bir hedef değil, bu hedefe ulaşmamızda bir araçtır da.

~Martin Luther King, Jr.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

KAHROLSUN AMERİKA…

https://www.youtube.com/watch?v=jHCcpOE1qvE

- - - - - - - - - - - - - - - -

SIRAT KÖPRÜSÜ…

https://www.youtube.com/watch?v=IoQ8rAfjgC0

- - - - - - - - - - - - - - - -

Davranışlar Herkesin Kendini Seyrettiği Bir Aynadır.

~TERENCE~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Politikacıları unutun.
Onlar önemsiz.
Politikacılar size seçim hakkı tanındığı fikrini sürdürmek için varlar.
Hakkınız yok.
Seçim hakkınız yok.
Sahipleriniz var.
Size sahipler.
Her şeye sahipler.
Bütün önemli topraklara.
Kolektif şirketleri denetliyorlar ve sahipleriler.

~George Carlin~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İŞ ADAMLARI ÖLMESİN İŞÇİ ELBET BULUNUR…

https://www.youtube.com/watch?v=Z1GE70EMwvI

- - - - - - -







- - - - - - -

Aron_Rodrigue-Turkiye_Yahudilerinin_Batclaumasc_Alliance_Okullari_.pdf
Taha_Akyol-Mezhep_ve_Devlet.epub
Egitim_Psikolojisi.pdf
Complete-Japanese-The-Basics-by-Living-Language-Excerpt.pdf
Jack_Higgins-Seytanin_Oglu.epub
Ahmet_Umit-Bab-i_Esrar.pdf
Fedai-Harold_Robbins.epub
Hermann_Hesse-Knulp.epub
Mehmet_Akif_Ersoy-Siirleri.pdf
Tiyatro_Yapitlarinin_Sinemaya_Uyarlanmasinda.....TEZ.pdf
Michael_Lowy-Franz_Kafka_Boyun_Egmeyen_Hayalperest_2_.epub
Isaac_Asimov-Ugursuz_Gezegen_Galactica.epub
Tuncer_Cucenoglu-Toplu_Oyunlari_2.pdf
Bartalome_de_las_Casas-Kizilderililer_Nasil_Yokedildi.epub
Mutlu_Ask_Yoktur-Aragon.mobi
Atilla_Ilhan-Ben_Sana_Mecburum.pdf
Strindberg-Dus_Oyunu.docx
Elif_Safak-Med-Cezir.epub
Yeni_Bir_Yasam-Krishnamurti_001-Yeni_Bir_Yasam-Krishnamurti_001.mobi
Son_Dersten_Onceki_Dersin_Notu_19.05.2015_.docx
Macellanya-Jules_Verne.epub
David_Gieselmann-Bay_Kolpert.pdf
Pablo_Neruda-Yurekteki_Ispanya.pdf
Alti_Derste_Muzigin_Poetikasi-Igor_Stravinski.pdf
Russian_I.pdf
The_Fall_of_the_House_of_Usher-Edgar_Allan_Poe.epub
Gogol-Uc_Oyku_Burun-Fayton-Palto_.pdf
Babil_Kitapligi_10_Oscar_Wilde-Lord_Arthur_Savile_in_Sucu_CS_.pdf
WHY_DID_RENAISSANCE_ORIGINATE_IN_ITALY-_VociBook_I.pdf
Edgar_Allan_Poe-Bitmis_Adam.el.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

9 Mart 2025 Pazar

Recep Tayyip ERDOĞAN'MI, Donald TRUMP MI?



Recep Tayyip ERDOĞAN'MI, Donald TRUMP MI?



Donalt Trump blöf mü, yapıyor, bir iş adamı olarak pazarlık taktikleri mi uyguluyor, ya da aslında çok derin bir felsefe, ideoloji, bir planı mı takip ediyor?
Doğrusu ben Donald Trump'u bizim Yüce Galaktik Liderimize benzetiyorum.
Hem politika yapma tarzı, hem halkın gönlüne hitap eden demogojileriyle.

Bizim Reis Kasımpaşa ağzıyla konuşuyor, Trump orta Amerikanın en fakir Red Neck denilen halkı kesimini ağzını kullanıyor.

Bizim Reis varoşlardan geldiğini, halktan bir kişi olduğunu söylüyor, ama en acımasız zenginden çok daha kapitalist, ve kendi yandaş iş aleminin bir  numaralı savunucusu.
Her ikisinin de yandaş iş adamları var.

Donald ise etrafında milyarderler, ve onların hak ve menfaatleri, bütün politikaları zenginleri kayırmaya yönelik, halkı ezmeye yönelik.
Bizimkinin aynısı.
Sosyal güvenlik harcamalarını kısmaktan bahsediyor.
Çalışanların, halkın maddi taleplerini reddediyor, tam tersine bütçeden bu konuda yapılan harcama kalemlerini kısıtlıyor.

Her ikisi de silahlanma harcamalarını, bu harcamaların aktığı yandaş şirketlerin kazançlarını kısıtlamayı düşünmüyor, ve tam tersine artırıyor.

Her ikisi de halkın, milletin hak ve menfaatlerini söylüyor, ama her ikisi de Pro-İsrail.
Her ikisi de devlet aygıtını İsrail'in hak ve menfaatlerine tahsis ediyor.
Ancak, burada bir fark var.
ABD hükumeti Pro-İsrail olduğunu gizlemiyor.
Oysa herhangi bir hükümetin başka bir halk ve devletin menfaatlerin kendi devlet ve ulusunun önüne almasının nasıl milli ve ulusalcı olduğunun da açıklamasını yapmıyor.

Her ikisi de ticaretten geldiklerini, devleti bir şirket gibi yöneterek başarılı olacaklarını söylüyor.
Biz bunu ver yetkiyi, al etkiyi formülasyonuyla gördük.
Sıra ABD halkında ve devletinde.

Her ikisi de at pazarlığı yapmakta usta olduklarını, dış politikada bunun çok yararlı olduğunu söylüyorlar.
Her ikisi de devleti şirket, holding irisi bir ticari kuruluş,
Vatanı ipotek edilebilir, kiralanabilir, alınıp, satılabilir bir emtia,
Halkı vatan denilen bu emtia üzerinde hasbel kader yaşayan çalışanlar, iş gücü,
Dış politikada devtin ve milletin yüce menfaatlerini kolayca pazarlık edilebir unsurlar,
Her ikisi de, devlet bürokrasisini ayak bağı olarak görüyorlar.

İşte bu nedenlerle her ikisi de, dış işlerinin kaydı olmadan, kapalı kapılar ardında, doğrudan telefon diplomasisiyle başarılı olmayı umuyorlar.
Ve aslında girdikleri her pazarlık devlet gelenekleri açısında, devlet ve milletin yüce hak ve menfaatleri açında felaket.

Her ikisi de megalomanik hazeyan içinde.
Her ikisi de devletin, ordunun, partisini, ve kendisinini güçlerini çok fazla görüyor.
Her ikisinde de megalomanik, kleptomanik, nepotik kişilikler.

Trump'ın daha önce paramento baskını nedeniyle suçlu bulunduğunu ancak kendi partisinini partizan, fanatizmi nedeniyle korunduğunu hatırlamak gerek.
Aynı şekilde RTE ve AKP'de laiklik karşıtı hareketlerin odağı olmaktan dolayı Anayasa Mahkemesinde suçlu bulunduğunu, ancak küresel oligarşinin himayesinden korkarak AKP'ye ve liderliğine yalnızca tek ayak üstünde durma cezası verdiğini hatırlamak gerek.

Her ikisi de dış politikada, kendi ülkelerinin, siyasi, askeri, ekonomik gücünden çok daha fazlasını varsayarak harekete geçtiğini görüyoruz.
RTE 15 Temmuz'da ülkenin iç savaşın eşiğine gelmesinden hiç çekinmediğini, ya da Suriye'de rejimi yıkarak, İsrail'e alan açmaktan hiç sıkılmadığını görüyoruz.

Her ikisin de iç politikada kendi seçmen kitlesine karşı popülist "eeyyy nidalarıyla dış dünyaya büyüklenmelirin görüyoruz.

Bu son derece benzer parti dengeleri, liderlik yapıları, zihniyetlere bakarak, bizde ne yaşandıysa, bunun küresel ölçekte yaşanacağını öngörmek bence kötümselik değildir.

Grönland talepleri nedeniyle Danimarka ve Avrupa paniğe kapılmıştır.
Aynı şekilde Kanada da.
Özel gümrük mevzuatıyla ekonomik partner olduğu Kanada ve Meksika'ya tarife gözdağı vermekle her iki ülkeyle iş yapan ABD şirketlerini zora sokmuştur.
Amerika ve Avrupa zaten kitaplardaki tanımlarıyla bir resesyon içine girmiştir.

İşin özeti:
Avrupa, Danimarka, Kanada, Panama ve diğer batılı müttefikler Trump'ın vaatlerini, tehditlerini ciddiye almıştır.
Eğer tehdit dili bir pazarlık yöntemiyse, aynı cevabı Kanada, Avrupa da karşılık olarak kullanmaya başlamıştır.
Japonya'nın ve Kore'nin henüz sesi çıkmadı.
Doğrusu onların ne zaman kafalarının netleşeceğini ve çıkıp bir açıklama yapacaklarını bekliyorum.

Sevgili dostum.
Tehdit ve şantaj diliyle pazarlık olmaz.
Bu şekilde bağlanmış pazarlıklar şartlar değişiri değişmez bozulur.
Dahası tehdit ve şantaj dili ittifakları çözer, yeni cepheleşmelere zorlar.

Batı dünyası şoktadır.
Avrupa yeniden topluluk ordusunu kurma hazırlıklarına girişmiştir.
Peki reisin artık racon kesmediği, herkesi kendi kaderiyle başbaşa bıraktığı bir mafya çetesinde üyeler napar?
Artık kendi ordunuzu kendiniz kurun, kendi savunma harcamalarınızı kendiniz yapın dedikten sonra o eski şanlı muzaffer ABD üsleri, orduları, bulundukları ülkelerde eskisi gibi kalabilir mi?
Amerikanın patron olmayı reddettiği bir dünyada eski dünyanın malupları, müttefikleri nasıl eskisi gibi omuz omuza olacak?

Doğrusu benim vaktim çok.
Her gün onlarca ekonomi, siyaset yorumu izliyorum.
Şu vakte kadar her cümlemin arkasına bir dipnot numarası koymadıysam da, emin olun ki, ben de uzmanların veriye dayalı anlatımlarını size özetle naklediyorum.
Doğrusu bizim yerli ve milli ekonomistlerimiz küresel dolar-kredi sisteminin sonuna geldiğimizi söyleyip duruyordu.
Bu muhabbeti yaptığım yakın dostlarımda beni gamlı baykuş, felaket tellalı olara niteliyorlardı.
Ancak altı aydan fazla bir süredir doğrudan İngiliz, Amerikalı ekonomistler, stratejistler ayın minvalde konuşmaya başladılar.
Öyle ki, şu an batı dünyasında olumlu haber veren bizdeki Necati Batırel gibi birkaç kişi dışında pek de kimse yok.

Amerikan imparatorluğunun sonu, dolar hegamonyasının sonu, Pax Amerikanın sonu, çok kutuplu yeni dünya düzeni vb.
Herkes bu konuda ittifak halinde.


Donald Trump ABD'nin Boris Yeltsin'idir.
Sistemin yıkıcısı olacaktır.

2. Trump dönemi elbette farklı.
Sisteme, statükoya karşı daha bilinçli, örgütlü bir ekip oluştu.
Tıpkı tekrar tekrar seçim kazanan reis gibi, o da kendi propaganda örgütünü, kendi bürokrasisini, kendi hakimlerini, kendi komutanlarını yavaş yavaş oluşturuyor.
Pek çok bakanlıkta özel görevli ekipleri devletin iç işlerini incelemek ve denetlemek üzere devreye aldı.
Bunlar devlet aygıtında kariyer yaparak yetişmiş insanlar değil.
Güvendiği gençler.
Bırakın dış dünyayı Amerika'da sağlık bakanlığında pek çok hekimin işine son verileceği söyleniyor.
USAİD zaten o tezgahtan geçti.
Geride kurumun çekirdeği kaldı.
Açıkçası yüksek yargının, devlet bürokrasisinin bizde olduğu gibi VESAYETİN ortadan kaldırmak üzere harıl harıl çalışıyor.
Onu geçmişte yargılayan bütün hakimleri azletti.
Açıkçası Amerika'da BİTARAF OLAN BERTARAF OLUR dönemi başladı.
Partide çoğunluğu var.
Bu yönüyle AKP ve Tayyip ikilisinin hakimiyeti nasılsa aynı.

Sosyal medyada da çok ilginç bir şekilde Trump karşıtları bizde olduğu gibi siz oy verdiniz, cezasını çekin havasında.
Yahu bakıyorum da, biz mi küçük Amerika olduk, Amerika mı büyük Türkiye oldu açık değil.

Sevgiyle.

(Oraj POYRAZ)  L2fSIJNoA0xfSNxA      





--

- - - - - - - - - - - - - - - -

MACERA ..
. . . . . .
Kucuktum,kucucuktum,
Oltayi attim denize;
Ususuverdi baliklar,
Denizi gordum.
Bir ucurtma yaptim,telli duvakli;
Kuyrugu ebemkusagi renginde;
Bir saliverdim gokyuzune;
Gokyuzunu gordum.
Buyudum issiz kaldim,ac kaldim;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanlarin icine,
Insanlari gordum.
Ne yardan gecerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gokyuzunden ama…
Birakmiyor son gordugum,
Birakmiyor gecim derdi.
Oymus,diyorum,zavalli sairin
Gorup gorecegi.

~Orhan Veli KANIK~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Vi Veri Veniversum Vivus Vici
Gercegin gucu evreni fethettirir.

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Insanlara akillari derecesinde soz soylenmelidir

~Seyh Sadi~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bir erkegin bu dunya da sahip olabilecegi en degerli Sey, bir kadinin kalbidir.

~Josiah G.Holland~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yeryüzü balığın sırtındadır.
Cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.

~Buhari 3/51~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İyimserliğinizi gerçekleştirin.

~Yazarı Bilinmiyor~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kotulukleri iyilikle sav; gorgusuzce muamelelere aldiris etme! Herkes davranislariyla karakterini aksettirir. Sen musamaha yolunu sec ve tore-bilmezlere karsi alicenap ol.

~Anonim Nasihat~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sahsiniza fenalik eden bir dusmani affediniz.

~Hz.Ali~

- - - - - - - - - - - - - - - -

YERLİ ARABADAN GÜMRÜK VERGİSİ ALINMAYACAK…

https://www.youtube.com/watch?v=VNGfoWwPi64

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yenilgi, Eğitimden Başka Bir Şey Değildir.

~WENDELL PHİLİPS~

- - - - - - -







- - - - - - -

Stefan_Zweig-Bilinmeyen_Bir_Kadinin_Mektubu.epub
Nazim_Hikmet-Mapusluk_Zor_Zanaat.pdf
Charles_Baudelaire-_Paris_Sikintisi.pdf
Jean_Tardieu-YALNIZ_ONLAR_BILIR.doc
Basinc_ve_Ruzgarlar.pdf
20:17 12.613.045 Memet_Zencirkiran-Dunden_Bugune_Turkiyenin_Toplumsal_Yapisi.pdf
ISAAC_ASIMOV-SAFAGIN_ROBOTLARi.epub
Bilinmeyen-Mustafa-armagan-ufuklarin-sulta.epub
Cemal_Yildirim-100_Soruda_Evrim_Kurami_ve_Bagnazlik.epub
Dan_Brown-Kayip_Sembol.pdf
Aydin_Turk-Ateizmi_Anlamak.epub
yeniceri.epub
RUS_DEVRIMI_VE_REEL_SOSYALIZM.pdf
Kara_Kule_Cilt3_Corak_Topraklar-Stephen_King.epub
P_D_James-Kadinlara_Gore_Degil.epub
There_Are_No_Snakes_In_Ireland-Frederick_Forsyth.epub
Ayurveda_Kadim_Hint_Tedavi_Sanati-Scott_Gerson.pdf
ELS_22.pdf
Uzayda_Kaybolanlar-Robert_A._Heinlein.mobi
David_Eddings-Ellenium_3_Safir_Gul.epub
Delikanli.EPUB
Dokuz_Kehanet-James_Redfield.epub
Desmond_Morris-Ciplak_Maymun.pdf
Borclu_Olduklarimiz-Aziz_Nesin.epub
Orhan_Veli-Tum_Siirleri.pdf
Fazil_OZAY-Sinizm.docx
Roland_Topor-Masanin_Altinda.pdf
Charles_Dickens_Charles_Dickens-Buyuk_Umutlar.pdf
Bertolt_Brecht-Kafkas_Tebesir_Dairesi.pdf
Steven-Chapra-Numerical-Methods-Solutions-Manual.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

8 Mart 2025 Cumartesi

Osman Başıbüyük: Mista’arvim’ler – İsrail’in Gizli Hizmetkârları

Bakın bu tarihi önemde bir makaledir.
Bunu tekrar tekrar okuyun, okutun.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


Osman Başıbüyük: Mista'arvim'ler – İsrail'in Gizli Hizmetkârları

Sun Savunma Net, 07-Mart-2025/Ankara

Mista'arvim'ler – İsrail'in Gizli Hizmetkârları


YAHUDİ PADİŞAHIN YAHUDİ VEZİRİ

Mevlana'nın anlattığı "Yahudi Padişahın Yahudi Veziri" hikâyesi bilinmeden bugün Suriye'de neler yaşandığı, Ahmed el Şara'nın kim olduğu ve İsrail'in bölgede nasıl oyun kurduğu anlaşılamaz.

Mevlâna, Mesnevi'nin ilk cildinde bize tarihi bir ders vermektedir.[1]

Bir zamanlar Filistin'de bir Yahudi padişah ile onun Yahudi veziri yaşarmış. Hikâyede bu ikilinin gerçek kimlikleri muğlaktır. Ancak bir tahmin yürütüldüğünde Yahudi padişahın Roma İmparatorluğu tarafından Yahudiye eyaletine vali olarak atanan Hirodes (d. MÖ 72 – ö. MS 4 / Kudüs) olduğu anlaşılmaktadır.

Hikâyeye dönelim. Yahudi padişah ve Yahudi vezirin yönettiği topraklarda Hristiyanların sayısı giderek artmaya başlamış. Tabi ki bu gidişattan Yahudiler hiç de hoşnut değilmiş. Yahudi vezir, padişaha sorunu kökünden çözmek için bir plan sunmuş. Plana göre Yahudi vezir, Hristiyan dinine geçtiği için padişah tarafından halkın gözü önünde cezalandırılacak ve bu sayede Hristiyan halkın vezirin gerçekten Hristiyan olduğuna inanması sağlanacakmış. Böylece kripto haline gelen vezir, Hristiyanların içine sızacak, zaten çok eğitimli ve yetenekli olduğu için de Hristiyanların başına geçerek onları yanlış yola sevk edecekmiş.

Plan uygulamaya konmuş; vezir cezalandırılarak saraydan uzaklaştırılmış; Hristiyanlık adına ceza çeken vezir, Hristiyan halk tarafından rağbet görmüş; etrafına toplanan insanları ilmek ilmek işlemeye başlamış; sonunda kendi anlayışını İsa'nın gerçek öğretisi olarak halka yutturmayı başarmış. Vezir, plan gereği bir müddet sonra cemaatine öleceğini söylemiş. Kendisine inananlar arasından 12 kişiyi halifesi olarak belirlemiş. Her birinin eline farklı metinler vermiş. Hepsine de sadece kendi elindeki metnin doğru olduğunu ve metni elinde tutanın gerçek halifesi olduğunu söylemiş. Vezir bir müddet sonra canına kıyarak ortadan kaybolmuş. Belirlenmiş 12 kişinin her biri kendisinin gerçek halife olduğunu ileri sürerek ortaya çıkmış. Her birinin elindeki metin birbirinden farklı ve bir diğeriyle çelişiyormuş. Birinin ak dediğine diğeri kara diyormuş. Böylelikle Hristiyanlar arasında sonu gelmez çatışma ve kavgalar başlamış. Mevlana'nın anlatımına göre Yahudiler toplum içine fitne tohumlarını işte böyle ekiyormuş.

Siyonistler bu taktiği 2 bin yıldır kullanıyor. Suriye'nin başına oturtulan Ahmed el Şara'nın kim olduğunu yazacağız ama önce yakın tarih hakkında biraz bilgi verelim.

Bir Haganah savaşçısı eğitim esnasında dikenli tel üzerinden atlarken, Tel Aviv, 1948, Everett Collection Inc/Alamy

MİSTA'ARVİM'LER

İngiliz mandası altındaki Filistin'de Yahudi yerleşimlerini korumak maksadıyla Haganah isimli paramiliter bir örgüt kurulur. 1920-1948 yılları arasında faaliyet gösteren bu örgütün içinde hücum kıtası anlamına gelen Palmach isminde özel silahlı bir birlik vardır. 1942 yılına gelindiğinde Palmach'ın içinde ha-Shahar (şafak) isimli çok gizli başka bir birim daha oluşturulur. Bu birime anadili Arapça olan özellikle 7'nci yüzyılda Arap yönetiminin başlangıcından itibaren Orta Doğu'da yaşayan veya 1492 Saferat göçü ile bölgeye yerleşmiş, Arap kültürünü benimsemiş, Araplardan ayır edilemeyecek Yahudiler alınır. 1948 Bağımsızlık savaşının başlamasıyla, ha-Shahar üyeleri Arap mahalle ve köylerine sızarak, istihbarat toplamak, sabotaj ve suikastlar yapmakla görevlendirilirler.

Bu tür ajanlara İbranice "Mista'arvim" adı verilmekte yaptıkları işe ise Hista'arvut denilmektedir. Mista'arvim kelimesi, Arapça Musta'ribun kelimesinden türemiştir; Araplaştırıcılar veya Arap olanlar anlamına gelir. 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasının ardından, ha-Shahar birimi devletin güvenlik teşkilatının bir parçası haline gelir ve çok sayıda yeni Mista'arvim birimleri kurulmaya devam eder.[2]

İsrail istihbaratı bu proje kapsamında Suriye, Mısır, Irak, İran ve Türkiye gibi kendi açısından önem arz eden ülkelerden İsrail'e göç eden bazı Yahudileri geldikleri ülkelere yerleşmeleri için eğitir ve "Mista'arvim" haline getirerek geri gönderir. Bu ekip yaşadığı ülkede İsrail'e casusluk yapmaya devam eder. Dünyanın her ülkesinde mutlaka bir miktar Yahudi yaşadığı için İsrail'in kendisine hizmet edecek kimseler bulması hiç de zor değildir.

Bize göre Mista'arvim örgütünde iki tip casus vardır: Birisi yaşadığı ülkede bilgi toplamak, halkı birbirine düşürmek için fitne operasyonları yürütmek ve bu maksatla gerektiğinde sabotaj ve suikastlar gerçekleştirmek üzere görevlendirilmiş daha çok ajan diyebileceğimiz tiplerdir. Diğer tip ise yaşadığı ülkenin devlet kurumlarına sızması, hatta o kurumların başına geçmesi böylece vatandaşı olduğu ülkeyi İsrail'in çıkarları doğrultusunda yönlendirmesi istenen casuslardır.

SURİYE DEVLET BAŞKANI ADAYI ELİ KOHEN

Mesela bunlardan birisi olan Eliyahu Ben-Şaul Kohen isimli ajan Kamel Amin Tabeet takma adı ile Suriye'de Savunma Bakanının baş danışmanlığına kadar yükselmiş bir casustur. İlginçtir, İsrail istihbaratı casuslarına numara vermektedir. Savaçı-566 deşifre olunca 1965 yılında Şam'da idam edilir. Bir Suriye gazetesi, "Suriye Devlet Başkanı olabilecek bir kişi nasıl olur da İsrail casusu olabilir" diye başlık atmıştır. Deşifre olmasa belki de bu casus, Suriye Savunma veya Dışişleri Bakanı olacak ya da istihbaratın başına geçecekti. Kim bilir hangi pozisyonlarda deşifre olmamış nice casuslar vardır? Eli Cohen'i yargılayan ve idam cezası veren mahkeme başkanı ise bu casusun Suriye'deki en yakın arkadaşlarından birisidir! Casus Sv-566'nın cesedinin nereye gömüldüğü bilinmez, ailesi halen mezarı aramaya devam etmektedir![3] Ne ilginç öyle değil mi?

HAMAS'IN KURUCUSU

İlginç bir örnek daha verelim. Filistinli bir genç olan Mosab Hassan Yousef, İsrailliler tarafından hapsedilip işkenceye maruz kalır. Hapishanedeyken Hamas'ın tecavüz ve şiddet taktiklerinden nefret etmeye başlar. İntihar bombacılarını ortaya çıkarmak ve bu sayede masum hayatları kurtarmak amacıyla İsrail istihbaratına yardım etmeye karar verir. 1998'de hapisten çıkartılır. O artık bir İsrail casusudur. Yaklaşık 10 yıl Şin Bet'e casusluk yapar.[4] İsrail Güvenlik Ajansı Şin Bet, en güvenilir bu haber kaynağına babasından dolayı "Yeşil Prens" lakabını takmıştır. Mosab Hassan Yousef'in babası, Hamas'ın kurucu liderlerinden Şeyh Hassan Yousef'dir. Anlayacağınız bizim Yeşil Prens, Hamas'ın en tepesinden bilgi aktarmaktadır.

İsrail, Filistin halkını bölerek direnişi zayıflatmak istemektedir. Ne hikmetse tam da bu sırada Hamas kurulur! Şeyh Yousef ve oğlu Filistin davası uğruna İsrail'in hapishanelerinde yatarak halkın güvenini kazanmıştır! Bu baba-oğulun hayat öyküsü ne kadar da çok Mevlana'nın 800 yıl önceden bize aktardığı hikâyeye benziyor öyle değil mi? Şimdi ABD'de yaşayan oğul Mosab Hassan Yousef Hristiyan dinine geçmiş; yersen…

Bugün Gazze'nin halini görüyorsunuz. Taş üstünde taş kalmadı. Sahil şeridi yeni inşaat alanlarına hazır hale getirildi. Trump, orayı tatil beldesi haline getireceğini söylüyor. İsrail ve ABD, Filistin halkına bölgeyi terk etmekten başka çareleri olmadığı propagandasını sürekli tekrarlıyor, halk pes etmek üzere.

Bu operasyonu başlatmak için İsrail'e bir bahane gerekiyordu. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Deif, 07-Ekim-2023 günü İsrail'e yaptığı Aksa Tufanı saldırısı ile bu bahaneyi yaratmıştır. Günümüzden bakıldığında bunun tam bir sahte bayrak operasyonu olduğu açıkça görülüyor. Hamas'ın tepelerinde halen çok sayıda "Mista'arvim"in gezdiği çok açık.

SIZMA YÖNTEMİ

Eski MOSSAD Başkanı Tamir Pardo şöyle diyor; "İstihbarat kurumunun elinde, düşman ülkedeki karar alma mekanizmasının içine kendi adamını yerleştirme imkânı varsa bundan daha iyi bir istihbarat mevcut değildir."[5] Onun bu sözünden hareketle İsrail istihbaratının hasım ülke ve örgütlerin içine sızma yöntemini şöyle özetleyebiliriz:

1) Hedef ülke içinde yaşayan bir Mista'arvim İsrail karşıtı eylemlerinden dolayı hapse atılır. Hapisteyken gerekli eğitimden geçirilir. Beraber çalışacağı elemanlarla tanıştırılır. Hapiste işkence gördüğü havası yaratılarak bu kriptonun hasım örgüt nezdinde itibarının artması sağlanır.

2) Bir af veya esir değiş tokuşu bahanesiyle eğitilmiş bu Mista'arvim serbest bırakılarak örgütüne geri dönmesi sağlanır.

3) Hasım örgüt içerisindeki gerçek liderler çeşitli suikast ve saldırılarla öldürülür böylece içeriye sızan Mista'arvim'in önü açılır. Yapılan suikast saldırılarından kriptonun kurtulması sağlanarak ona kahraman havası verilir. Bu sayede içeri sokulan kripto örgütün üst yönetimine ve mümkünse en tepesine taşınır.

4) Mista'arvim'ler çok dindar görünümlü olmalıdır. İçine girdikleri inancın vecibe ve ritüellerini tam olarak yerine getirirler. Dini inanç onların en önemli kamuflajıdır.

5) Bir Mista'arvim hedef ülkede yüksek bir makama gelmişse, o İsrail'in en sevmediği adamdır; o da İsrail'i hiç sevmez! Böyle bir algı yaratılır. Karşılıklı düşmanlık görüntüsü iyi bir kamuflajdır. Aynı zamanda puan kazandırır. Bunlar İsrail'e hep küfür eder ama iş icraata gelince hiçbir şey yapmazlar.

6) İçeriye daha önce sızmış değişik pozisyonlarda yer tutmuş tüm kriptolar yeni elemanın uygun noktaya taşınmasına yardımcı olur.

AHMED EL-ŞARA

Şimdi sıra geldi Türkiye'nin güvenliğini yakından ilgilendiren bir şahsa. Bu şahıs Suriye iç savaşının baş aktörlerinden birisidir. Kod adı olarak Ebu Muhammed el-Golani'yi kullanıyordu. Gökten zembille Suriye Devlet Başkanlığı koltuğuna oturtulunca birdenbire Ahmed el-Şara oluverdi. Kim bu Ahmed el-Şara? Gelin hep birlikte bakalım.

Ahmed el-Şara'nın ailesi Suriye'nin Golan Tepeleri bölgesindendir. Şara'nın kullandığı Golani (Jolani) takma adı işte bu topraklara atıfta bulunmak için seçilmiştir. İsrail, Altı Gün Savaşı (1967)'nda Golan Tepeleri'nin bir kısmını işgal eder. İsrail'in bu savaşta çok sayıda Mista'arvim kullandığı bilinmektedir. Şara ailesi, işgal üzerine ülkeden kaçarak Suudi Arabistan'a yerleşir. Baba Hüseyin el-Şara Suudi Arabistan'da iş bulmuştur! Petrol mühendisliği yapar. Böylece aile ülkeye tekrar döndükleri 1989 yılına kadar izlerini kaybettirir. Mühendis Hüseyin Bey ülkesine geri döndükten sonra da Şam'da bakkal dükkânı açar!

Bizim "kahramanımız" Ahmed el-Şara, 1982 yılında Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde doğar, Şam'da büyür. 18 yaşına geldiğinde 2'nci Filistin İntifadası (ayaklanma) patlak vermiştir. Bu ayaklanma onu etkiler, baskılara direnmek gerektiğini düşünmeye başlar! Bu duygularla 2003 yılında işi-gücü, üniversiteyi bırakır Irak'a gider ve orada El-Kaide'ye katılır. Ne de olsa Irak'ta çıkartılacak iç savaşa adam lazımdır.

Tesadüf olsa gerek! Şara'nın Irak'a geçişi tam da ABD'nin Irak'ı işgal etmesinden birkaç hafta önce olmuştur! Şara kısa süre sonra ülkeye kaçak girdiği için askeri istihbarat tarafından yakalanır, sorguda herhangi bir bağlantı bulunamayınca serbest bırakılır.

Ahmed el-Şara'nın Irak'ta üç yıl El-Kaide saflarında savaştığı söylenir. Nerede nasıl savaştığını gören bilen yok. Ama kısa sürede Irak El-Kaidesi'nin kurucu lideri Ebu Musab el-Zerkavi'nin yakın dostu olur. Zerkavi, ABD işgalinden sonra kutsal Şii mekânlarına bombalı saldırılar yaparak Şii-Sünni çatışmasını tetikleyen teröristtir. Zerkavi Iraklı değil Ürdünlüdür. Bu profesyonel terörist dünyanın neresinde Cihatçı iç savaş çıkarılacaksa oraya götürülür. Profesyonel hayata Afganistan'da başlamıştır.

ZARKAVİ


Zarkavi'nin 2006'da bir ABD hava saldırısında öldürüldüğü söylenir. Gerçek bilinmiyor! Savaş bu, körün taşı denk gelmiş de olabilir! ABD hava saldırıları o dönemde artmıştır. Bu gelişme üzerine Ahmed el-Şara Lübnan'a gider. Lübnan'da Jund el-Şam militan grubuna lojistik destek sağladığı söylenir. Anlaşılan Irak'ta başına bir şey gelmesin diye bir süreliğine koruma altına alınmış veya özel bazı bağlantılar kurması için kısa süreliğine Lübnan'a gönderilmiştir. Şara, aynı yıl tekrar Irak'a döner ama bu sefer Amerikalılar tarafında yakalanır ve hapse atılır. Ebu Gureyb, Kamp Bucca, Kamp Cropper ve Kamp Taji hapishaneleri de dâhil olmak üzere çeşitli gözaltı merkezlerinde beş yıldan fazla hapis yatar. Hapishanedeki mahkûmlarla tanışır, kaynaşır yaptığı işlerle onların gözünde parlatılır böylece liderliğe hazırlanır. Zaten kendisi de hapisteyken Suriye'de neler yapacağını planladığını söylemektedir.

ASIL GÖREV ŞİMDİ BAŞLIYOR

2011 yılı Mart ayında Suriye'de kitlesel gösteriler başlar. Suriye'deki kıpırdanmayla birlikte Ahmed el-Şara hapisten çıkartılır. Bu da tesadüf olsa gerek! Mevlâna'nın 800 yıl önceden bize aktardığı hikâyeyi hatırlayın. Belki de Şara'nın hayatında tesadüflere hiç yer yoktur.

Irak'ta El-Kaideye bağlı Irak İslam Devleti kurucusu Ebu Bekir el-Bağdadi, Şara'yı çatışmalara katılacak bir El-Kaide birliği oluşturması için Suriye'ye gönderir.

Suriye'deki halk ayaklanması 23-Aralık-2011 tarihinde başkent Şam'da patlatılan iki araç ile iç savaşa doğru evirilmeye başlar. Bu bombaları Mista'arvim'lerin patlattığından emin olabilirsiniz. Artık plan maya tutmuş, saatli bombanın fitili ateşlenmiştir.

Ahmed el-Şara, 2012'nin başlarında Suriye'de El-Nusra Cephesi (Cebhat el-Nusra) isimli bir örgüt kurduğunu duyurur. El-Kaide ile bağlantısının farkında olmayan Suriyeli gençleri bünyeye katarak örgütünü hızla büyütür. İç savaş genç erkekleri hayatta kalmak ve ailelerine bakmak için para veren örgütlere savaşçı olmaya, bir nevi paralı askerliğe mecbur eder. İç savaş ortamında sadece parayı bulan örgütler büyüyebilir. El-Nusra cephesi büyüdüğüne göre Ahmed el-Şara parayı bulanlardandır. Parayı kimin bahşettiğini siz düşünün!

Şara, 2013 yılında ilk röportajını verdiğinde, El-Nusra Cephesi'nin Suriye genelinde İslam hukukunun (şeriat) köktendinci bir yorumunu dayatmayı amaçladığını ve Şii, Alevi, Hristiyan veya Dürziler gibi dini azınlıklara yer olmayacağını açıklar. Bu terörist, Suriye'deki iç savaşı var gücüyle körüklerken aynı zamanda Türkiye'ye göçü zorlayan operasyonun da içindedir.

O dönem ABD bu teröristin kellesine 10 milyon dolar ödül koyar. Bu tür ödüller teröristleri ölüm korkusuyla saklanmaya zorlar. Böylece kripto elemanlar kendi adamlarının içine çıkmadan, yüzlerini onlara göstermeden, sahada mücadele eden üst düzey militanlarla müzakere ihtiyacı duymadan, uzaktan talimatla örgütü kolayca yönetme fırsatı bulur. Teröristin başına ödül konması bu mekanizmayı çalıştırmak içindir.

El-Nusra 2013 yılı sonuna kadar Irak El-Kaidesi ile işbirliğini devam ettirir. Bu tarihte Irak El-Kaidesi lideri Ebu Bekir el-Bağdadi, El-Nusra cephesini kendi örgütüne kattığını ve yeni örgütün adının Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) olduğunu ilan eder. Yaptığı katliamlarla halkı göçe zorlayarak Suriye'den Türkiye sınırına paralel olarak Akdeniz'e ulaşacak enerji koridorunu açma operasyonuna girişir. Bu noktada Şara ile yolları ayrışır, biri iyi polis diğeri kötü polis rolünde Sünni Müslüman gençleri kendi aralarında da savaştırarak kırmaya başlarlar. Irak ve Suriye'de her şeylerinin ellerinden alındığını düşünen Sünni Müslümanların yaşadığı kızgınlık, "şeriat devleti" kurma fikri ile yoldan çıkartılarak ölümle yok edilir. Bu arada ABD Başkanı Trump'ın, IŞİD'i Barack Obama ve onun dışişleri bakanı Hillary Clinton'un kurduğu yönünde bir açıklama yaptığını hatırlatalım. Bu açıklama bize İslamcı liderler El-Bağdadi ve El-Şara'nın kimin beslemeleri olduğunu tüm çıplaklığı ile göstermektedir.

İÇ SAVAŞI UZATAN DENGE

Suriye'de iç savaş ilerlemektedir. Terazinin iki kefesi gibi bir denge kurulur. Esad üstünlük sağladığında terazinin öteki kefesine hemen yabancı cihatçı savaşçılar konulur ve denge tekrar sağlanır. Esad zayıflayınca bu sefer İran'ın milisleri devreye sokulur. 2015 yılında Türkiye Suriye'ye müdahaleye hazırlanmaktadır. Esad'ın kurtulma şansı yoktur. Bu sefer imdada Rusya yetişir, hava sahasını Türkiye'ye kapatır, Esad ayakta kalır. Çünkü ülke daha tükenmemiştir. Amaç iç savaşın uzamasıdır. İç savaş ne kadar uzarsa ülkenin kaynakları, özellikle insan kaynağı tükenecek ve Suriye diz çökerek parçalanmaya hazır hale gelecektir.

Bu süreçte Ahmed el-Şara ne zaman ne yapması gerekiyorsa mükemmel bir zamanlamayla yapmıştır. Önce IŞİD'den ayrılır sadece El-Kaide'ye bağlı olduğunu söyler. Rusların ülkeye gelerek dengeyi değiştirmesinden sonra 2016 yılında El-Kaide'den de ayrılır. Diğer İslamcı grupları da ikna ederek onları El-Nusra cephesi ile birleştirir ve 2017 yılında Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ; "Levant'ın Kurtuluşu Örgütü") örgütünü kurar.

El-Nusra Golan Tepeleri civarında savaşırken en büyük destekçisi İsrail'dir; örgüte silah, mühimmat temini yanı sıra yaralılarını da İsrail'e götürerek tedavi eder. İsrail'e götürülüp tedavi edilenler belki de "Mista'arvim"lerdendir, bilemeyiz! Şara HTŞ olarak İdlip'e yerleşip orada bir düzen kurduğunda da bu sefer en büyük destekçisi Türkiye olmuştur. Bölgedeki geçerli para birimi TL'dir; gerisini siz anlayın.

Ahmed el-Şara'nın İdlip'te keyfi yerindedir. Kendisine muhalefet eden herkesi öldürterek ortadan kaldırır. 21 yaşında El-Kaide'ye katılan Şara acımasız bir katildir. Bu arada millet birbirini boğazlarken o evlenmiş bir de 3 çocuk sahibi olmuştur. Ne zaman evlendiği ve çocuklarının doğum tarihleri saklanmaktadır. Söyleseler de bilsek; acaba Amerikan hapishanelerinde yatarken doğan bir çocuğu var mıdır?

MİSTA'ARVİM'DEN DEVLET BAŞKANI YAPARSAN ÜLKE PARÇALANIR ZATEN PLAN BUDUR!

2024 Kasım ayında beklenen anın geldiğine hükmedilir. Suriye artık tükenmiştir. Ne para pul ne de insan kaynağı kalmıştır. İnsanlar savaşma azim ve iradesini yitirmiştir. Milliyetçilik veya dini duygular artık onları savaşmaya teşvik edememektedir. Hemen düğmeye basılır. Zaten gerekli operasyon planı çoktan hazırdır. Esad'ın ülkeyi nasıl terk edeceğinden, Rus ve İranlıların ne yapacağına kadar her şey bellidir. Ahmed el-Şara, 27-Kasım-2024'de İdlip'ten 30 Toyota kamyonet ile yola çıkar Halep, Hama ve Humus'u aldıktan sonra 07 Aralık'ta Başkent Şam'ın kapısını dayanır.

Ayın gün Katar'ın başkenti Doha'da Suriye zirvesi yapılmaktadır. Katar, Türkiye, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan ve Rusya temsilcileri son pazarlıkları yaparlar ve aynı günün akşamı Ahmed el-Şara Şam'a girer. Esad kaçmıştır artık defakto lider Şara'dır.

Eş zamanlı olarak İsrail operasyonu başlar. İsrail hemen Golan'ın geri kalanını işgal eder, Şam'ın kenar mahallelerine kadar gelir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in Suriye'nin güneyindeki işgalinin kalıcı olacağını açıklar. Bu arada İsrail hava kuvvetleri Suriye ordusunun, karargâh, mühimmat ve lojistik depoları ile askeri üslerini aralıksız bombalamaya devam eder. Ahmed el-Şara bu işgale ve bombalamaya sessizdir. Bizim İsrail ile bir sorunumuz yok açıklamasını yapar. Ona göre İsrail, Esad ordusunun artıklarını temizlemektedir.

Biz size ne olduğunu tüm çıplaklığı ile söyleyelim. Baba Hüseyin el-Şara İsrail'in Golan Tepelerinin yarısına çökmesine yardımcı olmuş, oğul Ahmed el-Şara ise geri kalanı tepside Netenyahu'ya hediye etmiştir. Bütün işaretler Ahmed el-Şara'nın bir Mista'arvim olduğunu göstermektedir.

İsrailli stratejist Oded Yinon, 1982 yılında İsrail'in güvenliğini sağlamak için gerekenleri yazdığı planda Suriye'nin dörde bölünmesini tavsiye etmişti. Plan kıyıya yakın bir Şii Alevi devleti, Halep'te Sünni bir devlet, Şam'da kuzey komşusuna düşman başka bir Sünni devlet ve Golan bölgesinde de bir Dürzi devleti kurulmasını öngörüyordu.[6] Büyük Ortadoğu Projesi de açık açık bölgedeki 22 devletin sınırlarının değiştirileceğini söylüyordu. Böylesine planları olan İsrail'in, gerekli hazırlıkları yapmadan, adamlarını uygun yerlere yerleştirmeden, Esad rejimini devirme operasyonuna girişmesi düşünülebilir mi? İsrail, Suriye'yi kendisi için daha büyük tehdit olan cihatçı Müslümanların elinde tek parça teslim eder mi?

İstanbul'da Assad'ın devrilmesini kutlayan göstericiler. 08-Aralık-2024. Fotoğraf: Yasin Akgül/AFP via Getty Images

Bir ülkede iç savaş yaşandıktan sonra o ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini tekrar sağladığı görülmemiştir. En canlı örnek gözümüzün önünde duran Irak'tır. Bütün bunlar bilinmesine rağmen AKP hükümetinin dış politika sorumluları bile bile lades demiş, Suriye iç savaşına taraf ve destek olmuştur. Suriye'de yaşananlardan bu ekip sorumludur.

6 Mart 2025 günü itibariyle Ahmed el-Şara, Esad artıklarını temizliyoruz bahanesiyle Lazkiye ve Tartus'ta yaptığı katliamlarla yeni bir ayaklanmaya sebep oldu. Ülke parçalanıyor. Bir Mista'arvim'den ne beklersiniz?

PYD/YPG Fırat'ın doğusunda duruyor. Dürziler özerklik ilan etti. Biz ise ülkeyi parçalayan Mista'arvim'e hâlâ destek veriyoruz.

BU İŞTE BİR TERSLİK YOK MU?

Türkiye'nin yapması gereken ilk şey Ahmet el-Șara'yı devirmektir. Eli kanlı bir teröristten devlet başkanı olmaz. Suriye'de istikrarı ancak uzlaşma ve seçimle gelen birisi sağlayabilir. Aksi takdirde Türkiye'ye yönelecek yeni göç dalgasını durdurmak mümkün olmayacaktır.

[1] Cengiz Batuk, "Dinleri Anlamada Öykünün Rolü: Mevlana'nın Yahudi Padişah Hikayesi Bağlamında Hıristiyanlığa Bakışı", Uluslararası Mevlâna ve Mevlevilik Sempozyumu Bildiriler II, 26-28-Ekim-2007, S-135

[2] Yonatan Mendel and Nadeem Karkabi, "The Re-Enchantment of the Orient: Mista'arvim and Their Special Status in Jewish-Israeli Society", The Middle East Jurnal, Volume 77, Autumn 2023

[3] Rafael Sadi, "Dünyanın merak ettiği ajanın evine Odatv girdi", odatv.com, 11-Eylül-2021

[4] Mosab Hassan Yousef and Jim Becket, "From Hamas to America", Published by Forefront Books, August 2024

[5] Rafael Sadi, "Dünyanın merak ettiği ajanın evine Odatv girdi", odatv.com, 11-Eylül-2021

[6] Orta Doğu için Siyonist Plan, İngilizce'den çeviren Ercan Caner, Sun Savunma Net, 28-Ocak-2017. Erişim 07-Mart-2025. https://www.sunsavunma.net/orta-dogu-icin-siyonist-plan/

ETİKETLER: Ahmed el-Şara, Filistin, Haganah, oded yinon, Suriye, Yahudi


https://www.sunsavunma.net/mistaarvimler-israilin-gizli-hizmetkarlari/
--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Güzel bir ruha aşık olan, ona sonsuza dek sadık kalır.
Çünkü sevdiği şey ebedidir.


Platon'dan Eflatun özlü sözler
Bin peygambere bedel…

- - - - - - - - - - - - - - - -

tiyin ku esidip baliktaki tagikmis, tagdaki inmis, tirilip yitmis er bolmus.
Tengri kuc birduk ucun akanim kagan susi bori teg ermis, yagisi koy teg ermis.

~Babam hakan, on yedi erle disari kacmis.
~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Potius sero quam numquam
Hic olmamaktansa gec olsun.(Gec olsun guc olmasin)

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Amerikalılar her zaman doğru olanı yapacaktır, tüm diğer seçenekleri tükettikten sonra.

~Winston Leonard Spencer-Churchill,
(d.30 Kasım 1874 Oxfordshire - ö.24 Ocak 1965, Londra)
Britanyalı devlet adamı.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

TEKZİP 🤔

https://www.youtube.com/watch?v=RZDKep7GvME

- - - - - - - - - - - - - - - -

Felsefe, yaratmanın anlamını kavramaya çalışan bir akımdır.

~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Adequatio intellectus et rei
Aklin ve gercegin uyumu (Gercekin bir tanimi.)

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kan yasası bu insanın:
Üzümden şarap yapacaksın
Çakmak taşından ateş
Ve öpücüklerden insan!
Can yasası bu insanın:
Savaşlara yoksulluklara
Ve binbir belaya karşın
İlle de yaşayacaksın!

~Can Yücel~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bunca Ayrılıktan Sonra

O yorgunluğun kitaplarındaki
umutsuz sevgiler miydi düşleri eskiten
bir kez miydi tam yüreğimize saplanışı
o kemirgen kuşkuların
o yabanıl uğultuların

Ömürboyu yalnızlık yargılısının
buluvermek birden kerem sevdasını
canımızın çekirdeğinde
üstelik
bunca ayrılıktan sonra

Soyunup bütün kitaplardan
hüzünden ayrılıklardan
aşmak istesek de masal dağlarını
tutabilir miyiz yelesini
o tanrısal atların

Dinlenirken sevginin billur ırmağında
güneş kararıyor apansız
çatlıyor yüreğimizde yalnızlık tohumu
ve gurbet
batırıyor dişlerini etimize.

~Ahmet Telli~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Insan; dun, bugun ve yarinin kavgasini ayirmaya calisirken hayatini kaybeden zavalli yolcudur.

~Lev Tolstoy~

- - - - - - -







- - - - - - -

rusca.pdf
ELS_21.pdf
Tatarca-turkiye_turkcesi.doc
Yasar_Kemal-Agitlar.epub
Bertolt_Brecht-DEMIRIN_FIYATI_NEDIR1.docx
Muazzez_Ilmiye_Cig-Inanna_nin_Aski.pdf
Proje_yazim_klavuzu.pdf
Gol_Insanlari.pdf
Vus_at_O._Bener-Kapan.epub
Elif_Safak-Ustam_ve_Ben.epub
Vietnamese_I.pdf
Sigmund_Freud-Duslerin_Yorumu_2_Cilt.epub
The_Fall_of_the_House_of_Usher-Edgar_Allan_Poe.epub
Ozen_Yula-AY_TEDIRGINLIGI.doc
Bahtiyar_Kurklu-Beyinsiz_.pdf
Olagan_Isler-Resat_Nuri_Guntekin.epub
Linda_McLean-yabancilar_bebekler.doc
Belgariad_2_Buyuculer_Kralicesi-David_Eddings.epub
Aydin_Boysan-Istanbul_Esintileri.epub
Psisik_Korunma-Fadime_Emir_-.pdf
Bilinmeyen-Mustafa-armagan-ufuklarin-sulta.epub
VAROL_AKSOY-Dost_Olabiliriz.epub
-Pertev_Naili_Boratav-Turk_Mitolojisi.pdf
Zaza_Yurtsever-Egoist_Beyin_ve_Kilo.pdf
Aysegul_Celik-Sehper_Dehlizdeki_Kus.epub
Isaac_Asimov-Vakif_5_Vakif_ve_Dunya.epub
Arthur_C._Clarke-3001_Uzay_Efsanesi_Son_Efsane_.epub
Beth_Revis-Evrenin_Otesi.epub
Butun_Siirleri-Pir_Sultan_Abdal.epub
Necip_Fazil_Kisakurek-Siirleri.pdf

- - - - - - -

"> "> "> "> "> "> "> ">
- - - - - - -

OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/